30 Ocak 2012 Pazartesi

Rosenbergler Ölmemeli

Güncelleme ;

Oyun 26 Şubat tarihinde son kez sahneleniyor. Mart programından kaldırıldı. Ayrıntılı açıklamaya
http://www.ibb.gov.tr/sites/sehirtiyatrolari/tr-TR/Sayfalar/Anasayfa.aspx sayfasından ulaşabilirsiniz.



Geçen cumartesi akşamı Şehir Tiyatroları Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde Fransız yazar Alain Decaux ' un kaleme aldığı Orhan Alkaya'nın sahnelediği 1950'li yıllarda Amerika'da Rus ajanı oldukları nedeni ile tutuklanan ve elektrikli sandalye ile idam cezasına çarptırılan Ethel ve Julius Rosenberg'in hikayesini anlatan Rosenbergler Ölmemeli isimli oyunu izledim.

Rosenbergler'in suçlu olup olmadığı günümüzde hala tartışılmakta. Okuduğum bir kaç yazıda eski bir gizli servis çalışanı Rosenbergler'in Sovyet casusları olduklarını teyit ederken, onların atom bombası casusluğu yapmadıklarını; ama bazı askeri sırları gizli servise verdiklerini itiraf etti diye yazıyordu.

Bir yandan da Ethel 'in erkek kardeşi olan ve Rosenbergler adına aleyhinde tanıklık yapan  David Greenglass'ın itirafı var - David  Cbs televizyonunda katıldığı 60 minutes programında şunları söylemiş: "Ailesini sırtından vuran biri olarak hatırlanıyor olabilirim ama bu umrumda değil. Bana ne olduğu önemli değil ama karımı ve çocuklarımı feda edemezdim,bunun için Ethel'i feda ettim "



Sovyetler Birliği'ne atom bombasıyla ilgili bilgi sızdırmak ve ülkelerine ihanet etmek suçundan tutuklanan Ethel ve Julius Rosenberg 19 Haziran 1953 gününün akşamında idam edildi.





Ethel-Julius Rosenberg'in  Robert ve Michael isimli çocukları. 





Oyun fazla hızlı olmayan bir tempoyla ilerliyor. Fakat her sahne içinize ince ince işliyor. Oyun için değişik bir sahneleme yöntemi kullanılmış.




Fotoğraflarda da görüldüğü üzere sahne 4 ayrı bölüme ayrılmış. Hikayeyi hem sahneden hem de 2 tane barkovizyon dan farklı açılardan izleme fırsatı bulabiliyorsunuz.


                            Julius Rosenberg: Mert Tanık - Ethel Rosenberg : Aslıhan Kandemir

Konu ilginizi çektiyse gidip izlemenizi öneririm pişman olmazsınız. Oyun 2 perde ve yaklaşık 2,5 saat sürüyor.


Yöneten: Orhan Alkaya
Yardımcı Yönetmen: Ali Gökmen Altuğ
Yönetmen Yardımcıları: Nurdan Gür,Özgür Dağ

Oyuncular;
Yargıç: Mazlum Kiper
Avukat: Ali Mert Yavuzcan
Ethel Rosenberg: Aslıhan Kandemir
Julius Rosenberg: Mert Tanık
1. Müfettiş: Ali Gökmen Altuğ
2. Müfettiş: Ozan Gözel
Spiker: Yeşim Koçak
David Greenglass: Kutay Kırşehirlioğlu
Max Elitcher: Murat Derya Kılıç
Ruth Greenglass: Buket Yanmaz
Savcı: Murat Coşkuner
Mc Carthy: Osman Gidişoğlu


Ayrıca oyunun benim için en güzel kısımlarından biri ise çıkışta sevgili Can Dündar ile tanışıp kısa bir konuşma fırsatı bulmaktı. Kitabı Lüsyen'den bahsettik. Bir daha böyle bir karşılaşma fırsatı karşıma çıkmayabilir diye düşünüyor ve son olarak konuyla ilgili bir kaç resim ile yazıma son veriyorum.




















EKTE BULUNAN FOTOĞRAFLAR SİZİ RAHATSIZ EDEBİLİR


















28 Ocak 2012 Cumartesi

Ejderha Dövmeli Kız

Bugün 11:45 seansına sinemaya gittim. Koskoca salonda 4 kişi olarak filmi izledik. 2 kere elektrik kesintisine rağmen hiçbir şey keyfimi kaçıramadı =)

Ejderha Dövmeli Kız Millennium Üçlemesinin ilk kitabı. Kitabı yazın okumuştum. İlk 250 sayfa benim için çok zor geçmişti , karakter sayısı fazla olduğu için bu sayfalarda onları tanıyorsunuz fakat sonradan kitap daha fazla ilgi çekmeye başlıyor.

Film yer yer kitaba bağlı kalmasa da özünde kitapla bütünlük gösteriyor. Gazeteci Mikael Blomkvist 'i Daniel Craig canlandırmış. Oyunculuğu bana Lisbeth 'i oynayan Rooney Mara'nın yanında biraz sönük gibi geldi.




Kitabı okuyanların filmden daha fazla zevk alacağını düşünüyorum. Filmi izledikçe kitaptaki bölümleri kafanızda birleştiriyorsunuz . Eğer kitabı okumadıysanız en kısa zamanda okumaya başlayın derim .

Ayrıca kitap daha önce de filme uyarlanmış. Bu noktada bu filmin çeviri mi yoksa bağımsız bir uyarlama mı olduğuna diğer filmi izlemediğim için karar veremedim. İzleyenleriniz varsa yorumlarınızı bekliyorum.


18 Ocak 2012 Çarşamba

Sezuan'ın İyi İnsanı

Devlet Tiyatroları'nda bu sezonun yeni oyunlarından biri olan Sezuan'ın İyi İnsanı isimli oyunu geçtiğimiz cumartesi Cevahir Sahnesinde izledim.

"Bertol Brecht'in başyapıtlarından biri olan "Sezuan'ın İyi İnsan'ında kapitalist sömürü düzeninde iyi kötü,ezen ezilen çelişkileri sorgulanır. Hem iyi insan olup hem de insanca yaşamak olanaklı mıdır?


İyi insan orospu Shen Te, yeryüzüne inmiş Tanrıları bir gece evinde ağırlar. Bu iyiliği karşılığında ve iyi kalabilmesi için kendisine verilen parayla küçük bir tütüncü dükkanı açar. Ne var ki Shen Te'nin iyi insan olma çabası her açıdan sömürülmeye açıktır.Ayakta kalabilmek için bu kez katı yürekli, kötücül amcaoğlu kişiliğine sığınır. Bu dönüşüm ona insanları sömürmekten başka yol bırakmaz. İnsanca yaşama hakkının tanınmadığı bu çarpık düzende Shen Te,iyi insan olup ayakta kalmayı başarabilecek midir? "


Tanrıların iyi insanı bulmak adına Sezuan'a gelmesiyle başlıyor oyunumuz. Onları sucu Wang karşılıyor ve geceyi geçirmeleri için başlıyor insanların kapısını çalmaya. Sadece hayat kadını olan Shen Te kabul ediyor onları evine.




Ertesi gün Tanrılar aralarında konuşup Shen Te 'ye yaptığı iyilik karşısında bir miktar para bırakıyorlar. Shen Te bu parayla kendine bir dükkan kiralıyor. İyi insan olmak uğruna başına gelmeyen kalmayan Shen Te iyilik yaparken kolunu kaptırınca amcaoğlu karakterine bürünüyor .


Oyun iki perde ve yaklaşık 3 saat sürüyor. Kalabalık bir kadrosu ve diyalogların yoğun olmasına karşın arkamdan esneme sesleri duymadım değil. Çok hızlı bir akışı yok ve uzun olması nedeniyle sıkılanlar olabilir. Ayrıca yeni sahnelenmeye başlayan bir oyun ,oynandıkça daha güzel olacağı kesin.



Bertol Brecht 'in bize sorduğu soru şu ; Dünyayı mı değiştirmeli ? İnsanı mı ?

Bu sezon mutlaka görülmesi gereken oyunlardan biri. Özellikle Zeynep Ekin Öner iki karakterde iyi bir performans sergiliyor. 


Oyunun Künyesi 

Yöneten : Yücel Erten 

Oyuncular

Zeynep Ekin Öner
Reha Özcan
İlkay Akdağlı
Zeynep Erkekli
Zühtü Erkan
Uğur Hakan Güneri
Ahenk Demir
Seval Gökçe
Hanife Şahin
Cengiz Baykal
Mehlika Balkan
Hakan Şahin
Aylin Gürsoy
Yıldırım Gücük



8 Ocak 2012 Pazar

Kabare

Bu sefer sizlere Aralık ayının son haftasında gitmiş olduğum İBB Şehir Tiyatroları'nda sahnelenmekte olan Kabare (Orijinal adı Cabaret )isimli oyundan bahsedeceğim.

"Bir kabare aktristi ile Amerikalı bir yazarın kısa ömürlü aşkı ve onları kuşatan büyük toplumsal kaos. 1931 yılı, Berlin Bir yanda faşizmin tırmanışıyla süre giden huzursuzluk ve açlık; diğer yanda yalnızca eğlence ve para peşinde küçük burjuvaların kendi kabuklarındaki umursamaz yaşam. Kült müzikaller sınıfında yer alan Kabare,1972'de beyaz perdeye aktarıldığında 8 Oscar kazanmış ve "Tüm Zamanların En İyi Yüz Filmi" listesine girmiştir."

Joe Masteroff'un yazdığı oyun 1966 yılında Broadway'de sahnelenmeye başlamış. Daha sonra sinemaya uyarlanan oyun, dünyanın en başarılı müzikallerinden biri olarak gösteriliyor. Oyunun müziklerini John Kander, şarkı sözlerini ise Fred Ebb yazmış. 


Oyun 1930'ların başlarında Almanya'nın cümbüşlü kenti Berlin'de geçiyor. Büyük savaşla beraber yıpranan Alman toplumu , dünya ekonomik krizi ile yeniden sarsılmıştır. İşsizlik ve açlık tüm ülkeyi sarmıştır. Sokak çatışmaları , mahalle baskısı , ihtilal ve darbe girişimleri...Bir yandan da hızla güçlenmekte olan Hitler. Bu sorunlar arasında her şeye karşı eğlence vardır. Yazar metnin önsözünde şöyle der :"Ekonomik krize karşı eğlence , küskünlüğe karşı eğlence,şiddete karşı eğlence ve eğlenceye karşı eğlence var.Ve bu da her şeye hakim" Böyle bir ortamda halkın eğlenmekten zevk aldığı yerlerden biri de gece kulüpleridir. Amerika'dan gelen yazar Clifford Bradshaw ( Can Başak ) Kit Kat Club kızlarından Sally Bowles 'a ( Özge Borak ) aşık olur. Oyunun anlatıcısı Emcee rolünde olan Mert Turak için ne desem az . Sahneyi tek başına doldurması , seyirci ile kurduğu kontak gerçekten olağanüstüydü. Oyuna gidenler final sahnesinde ne kadar başarılı bir oyuncu olduğunu bir daha görecekler. Kabare oyununun diğer müzikallerden ayırt edilmesindeki en önemli unsur , müzikalin dramatik bir alt yapısının olması. İmkanınız olursa izlemeye değer.

Oyun 2 perde ve 2 saat 40 dakika.


Yöneten : Yücel Erten
Koreografi: Selçuk Borak

9.Lions Tiyatro Ödülleri 2009 , Koreografi Ödülü: Selçuk Borak
7.Tiyatro Dergisi Ödülleri2009, yılın Erkek Oyuncusu: Mert Turak - Yılın Koreografı: Selçuk Borak
15.Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri 2010, Yılın En İyi Yapımının Yönetmeni: Yücel Erten
14.Afife Tiyatro Ödülleri 2010, Yılın En Başarılı Müzikal ya da Komedi Erkek Oyuncusu: Mert Turak


"Life Is A Cabaret "

Yalnız kalmanın neresi iyi
Gel de müzik dinle
Hayat bir kabare dostum
Kalk gel kabareye.
Bırak kitabı,dikiş nakışı
Hazır ol tatile
Hayat bir kabare dostum
Kalk gel kabareye

...........................