Eylül, henüz tiyatroların pek aktif olmadığı bir ay olduğundan dolayı daha fazla film izlemek ile geçti.
Ben-Hur, Sully, Hayat Işığım, Saraybosna'da Ölüm ve Küçük Adamlar ayın filmleri oldu.
Haluk Bilginer'in Ben-Hur filmindeki kısa rolü o kadar çok konuşuldu ki, gören bütün oyuncularımızın yabancı filmlerde oynadığını zanneder! Benim için 1959 yapımı Ben-Hur her zaman ayrı bir köşede kalacak olsa bile yenilenmiş halini izlememek olmazdı. Fakat film bitiminde çalan şarkıya hala bir anlam verebilmiş değiliz.
Film festivalinde izleyemediğim ABD/Yunanistan ortak yapımı Küçük Adamlar ayın en iyi filmi oldu benim için.
Eylül ayında sadece iki tane tiyatro oyunu izleyebildim.
Bunlardan ilki geçtiğimiz sezondan devam eden Serdar Saatman tarafından yazılan ve yönetilen Son Zenne oyunuydu. Zenne rolünde Yarkın Ünsal çok iyi bir oyunculuk sergiliyor. Oyunun konusu maalesef beni tatmin etmedi. Ayrıca salondaki yüksek sesli müzik ve yardımcı roldeki Cansu Fırıncı'nın abartı oyunculuğu rahatsız edici.
Diğer izlediğim oyun ise açıldığı günden beri oyunlarını beğenmesem bile takip ettiğim Moda Sahnesi yapımı Torun İstiyorum oldu. Oyun bitiminde benim için yine bir hayal kırıklığı mevcuttu. Moda Sahnesi tiyatro dünyasında bu tarz oyunlarla yer edinip varlığını korumayı düşünüyor sanırım. Bütün oyunlarının biletleri satıldığı için daha farklı bir tarzda karşımıza çıkacaklarını da zannetmiyorum. Münircan Cindoruk abisi Caner'den daha güzel bir oyunculuk sergilemiş. Caner'in abartı oyunculuğu hala gözümün önünde. İzleyecek olanlara keyifli seyirler diliyorum. Son olarak yeni oyunları Bir Başkadır A. ocak ayında prömiyer yapmaya hazırlanıyor. İyi niyetimi koruyarak biletimi aldım zamanın gelmesini bekliyorum.
Ekim ayı daha fazla etkinliğe katıldığım bir ay oldu. En kısa zamanda paylaşmak dileğiyle =)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder